Bir mart gecesi yeniden doğdum,
Ay ışığı parlattı silüetimi,
Esen soğuk hava dindiremedi gönlümü,
Sen en uzak diyarlarda bir gül,
Ben ise garip çöllerde beşer,
Kıvama gelen gözlerimde süzüldü,
Kalbime düşen korun silintileri,
Zaman durdu ve çakıldı keder yine,
Savruldum yine hayallerin beşiğine,
İzah edemem kendimde ki kaybı,
Durduramam içimde akan aşkı,
Sindiremem kayıp ezgilerin sabahını,
Küsüyorum kendimin yıkık burçlarına,
Uçuyorum kanatsız hayallerime,sayıyorum sona yaklaşan ömrümü,
Kimliksiz kaldım trafomun ışığında,
Tırmalıyor acının akıl almaz nikotini,
Boğazlıyor dudağımda kalan nükteleri,
Soruyor aklım kifayetsiz bedenime,
Sevmek ölümden bile kat kat beter,
Ölümse bu yolda körpe bir değer,
Fedailik vakti gelen duygusal sapmalara karşı,
Dikkat et vurur seni acımasız hissizlik,
Mabed aşina olur kayıp veren canına,Sığınır o fayda etmez hatıralara,
Gelir uğultunun ürpetisi sol yanına,
Kavuşmak ütopyatik bir musalla olur hayatına,
Susar en ince hazların karanlıkta,
Söylenir sallanan bir kavak ağacının yaprağı,
Düşenlerin gününde ip salar kuyulara,
Unutmaz artık acının mevkisini,
Sislenir vurdum duymaz mizahta,
Karamsarlaşır aydınlığın çapında,
Söz verir kururken toprağın hayasızlığına,
Son vakti kaldır şu örtüyü,
Hadi hasret yıprat artık sineyi,
Bitir son darbenle kaynayan sessizliğimi ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder