17 Temmuz 2015 Cuma

Başlangıcın sonu

Yüzüne kapanan kapıların uğultusu,
ızdırabın ruhunu kahredişinin acısı,
lavlarda kaynayan bir insan bedeni sanki,
acıyor dinmiyor bu hissin hazı,
sol yanda olan bu dehşet karartıyor gözü,
ulvilik taslayan modernlik yobazlıkları,
istismarcı bir tavır hükmü ile,
tırmanıyor ahirin ve ecelin zirvesine,
keder yoldaşı olan bu inseviyetin,
mabed istemez hiçbir vakit cihanda,
okyanus akıntılarının yıktığı dalgakıranlar,
parçalara bölünmüş dünya kıtası,
ve cennette ki yasak meyve hükmü,
unutulmuş benliklerin buharlaşması kadar duygusal,
sözlerin bile kaldıramayacağı büyük bir yük,
maneviyatın altın kapılarının mühürlenmesi,
elden ayaktan kesilen bir bedenin acizliği,
rabbim sen yarattın sen alırsın,
ne takva yeter ilmine ne de erdem,
koskoca alemin ben bir garip beşeri,
hem şaşarım hem hatalıyım,
hem aldanırım hem utanmam,
yok oluşa giden bu yol şeridi,
tedavisi olmayan bir dünyevi evam,
salgınlarla hucum etti ademoğlu neferine,
hayasızca kabullendi bu maddiyatı,
ve geri döndü iblisin fısıltısı,
nefs-i kafir sürükledi dedi ulvi,
unuttu imanın kaynağı evvel organını,
artık sönen bir alevin son feryatları,
harap olan şehirlerin ıssızlığı,
sonun kaçınılmaz vuslatı,
bitti işte hayali yaşamın temeli ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder