Kalpte başlayan güzel bir duygunun ateşi,
gözlerinin dünyaya farklı baktığı,
kulaklarında o kişinin seslerinin yankılanması,
uyku vaktinde rüyalarında serüvenlerin yaşanması,
çok gariptir çok naiftir neşe katar hayata,
onu farkedince erirsin elektrik kesilince yakılan mumlar gibi,
farkın vardır sadece aydınlığı onun cemali sağlar hayatında,
bitirir ömrünü kalpteki hızlı çarpıntıların,
anlayamaz derdini kimse bu takvanın,
bilinmezlik araf diyarı gibi sessizlik,
başka uçan kuşların varamadığı uzun bir ağaç gibi,
delirirsin her gün her saniye,
dudaklarında uçuklar kol gezer nöbetçi gibi,
yüzünde ki hatlar dahada gerginleşir o paralı godomonlar gibi,
kalbinde hür dolaşan kelebekleri hissedersin garipçe,
elini uzatırsın mutluluğun evvel organına, duygu ve fikrin savaşı başlar kendi cihanında,
ortalık kaosa döner harap olan halep gibi,
vuku bulamazsın dağılmış duygularına,
ve kılıf uyduramazsın fikrin yobazlığına,
kaçmaya çalışırsın ensenden yakalar aşkın kolu,
atar seni yine her yerde cephesi olan savaşa,
susarsın yalnızlığın depreminde japonya gibi,
ve anlatırsın denizlere,dağlara,kuşlara
gönlüm neden yanıyor be arkadaş neden diye,
günler geçer aylar biter konuşamazsan ömrün gider,
cesaret ya da korkaklık belirler yaşamının geri safhasını .
23 Ekim 2015 Cuma
Ya mümin
Hayat çok kısa be arkadaş,
gözlerini kırpdığın vakit kadar geçici,
uzun selvi bir sevgili kadar incecik,
söz ve görselliğin yetemeyeceği kadar güzel,
yaradanın emaneti alma vaktinin geldiği an,
o zaman der ki adem affet beni yarab,
sığınır hemen reddettiği bütün maneviyatlara,
kuyruğu sıkışan bir kedi gibi mırıldanmaya başlar,
sanarsın ki imanın evvel kaynağı o kişi,
garip birde perde aralanır bir taraf beyaz bir tarafsa karadır,
insanların sadece yaptığı bütün ibadet onadır,
söylediği sözler her zaman onun adaletine sığınır,
ve asla bitmez onun alemde ehli takvası,
müslümanlık kelime oyunlarında ki bulunamayan harfler gibi,
alay edenler var hala hristyanların günah çıkarma muhabbetine,eee sen değil misin ulvi kabeyi döndürdün o kıvama,
kurdun ticareti o ilahi makama,
topraklarının altı günahtan karardı be arap,
allah musibetini veriyor kanatıyor ey arap,
bir tarafta 'welcome to american democracy' diyen mümin,
diğer yanda 'private comrade' hayran,
bölünmüş puzzle'ın en gereken parçası,
maneviyatın sürgülü kapılarının asma kilit ile kapanması,
cihanın kökten dirilmesini engelleyen pis ideolojiler,
bilmezler aydınlığın ne kadar yakıcı olduğunu
giderler yeşil renkli maddi icraata,
yakındır elbet lutuf kaynağı rabbin vakti,
muhakkak ki tamamlanacaktır allah nurunun vakti ...
gözlerini kırpdığın vakit kadar geçici,
uzun selvi bir sevgili kadar incecik,
söz ve görselliğin yetemeyeceği kadar güzel,
yaradanın emaneti alma vaktinin geldiği an,
o zaman der ki adem affet beni yarab,
sığınır hemen reddettiği bütün maneviyatlara,
kuyruğu sıkışan bir kedi gibi mırıldanmaya başlar,
sanarsın ki imanın evvel kaynağı o kişi,
garip birde perde aralanır bir taraf beyaz bir tarafsa karadır,
insanların sadece yaptığı bütün ibadet onadır,
söylediği sözler her zaman onun adaletine sığınır,
ve asla bitmez onun alemde ehli takvası,
müslümanlık kelime oyunlarında ki bulunamayan harfler gibi,
alay edenler var hala hristyanların günah çıkarma muhabbetine,eee sen değil misin ulvi kabeyi döndürdün o kıvama,
kurdun ticareti o ilahi makama,
topraklarının altı günahtan karardı be arap,
allah musibetini veriyor kanatıyor ey arap,
bir tarafta 'welcome to american democracy' diyen mümin,
diğer yanda 'private comrade' hayran,
bölünmüş puzzle'ın en gereken parçası,
maneviyatın sürgülü kapılarının asma kilit ile kapanması,
cihanın kökten dirilmesini engelleyen pis ideolojiler,
bilmezler aydınlığın ne kadar yakıcı olduğunu
giderler yeşil renkli maddi icraata,
yakındır elbet lutuf kaynağı rabbin vakti,
muhakkak ki tamamlanacaktır allah nurunun vakti ...
Benim sahnem
Ben istemem parayı çünkü çürütür beni,
neşem gider hüznüm kalır gözüm beklemez,
sevgi,aşk,mutluluk bıraktığım eski bütün sansasyonel fikirler,
içimde bir kıpırtı var yeryüzünde ki sallantılar gibi,
kefen parçalıyor mabedimin derin acıları,
güneş gülüyor tepeden yüzüme ay ise ağlıyor kederime,
kalbim çırpınıyor gayya çukurlarında kalan bir azapzade gibi,
sonbahar yaprakları dökülüyor gömülen her baharımın üstüne,
gitmeye karar veren kırlangıçlar gibi vakti geliyor doğudan,
irdeliyor bütün göz kapaklarımın üstüne tane tane,
sonrasında susuyor eli ayağı kesilen kurbanlık gibi,
gecesinde başlıyor uğultu efektleri,
hakaretler sallıyor bana bazılarının konuşma duyu organları,
bazıları ise dualarında benden bahsediyor şu beşeri cihanda,
dediğim gibi ben garip bir beşer kelamlar yazan,
yazınca anlamlaştıran ve gözlerden akan yaşlara yardım sağlayan,
ama kimseden üstün olmayıp kendi halinde yaşayan,
işte ben yamakoğlu derler köşeden sağdan soldan ortadan,
seviyorum evet insanları ama vicdanını köreltmemiş keskin bıçak olanları,
biraz deliyimdir gözlerimden belli benim kaderim,
çok azda olsa gülerim şu kuklagiller hayatının sahnelerine,
bazense umutluyumdur pollyanna ve diğer masallar gibi,
ama genelde hüzünlüyüm mazoşist sanarsınız sadece aşktan bariz,
sözlerim çok sanatsal kaldı bu şiirde bu kadar kafi,
toprağa gireceğim evet yıllar sonra bu bedenim fani ...
neşem gider hüznüm kalır gözüm beklemez,
sevgi,aşk,mutluluk bıraktığım eski bütün sansasyonel fikirler,
içimde bir kıpırtı var yeryüzünde ki sallantılar gibi,
kefen parçalıyor mabedimin derin acıları,
güneş gülüyor tepeden yüzüme ay ise ağlıyor kederime,
kalbim çırpınıyor gayya çukurlarında kalan bir azapzade gibi,
sonbahar yaprakları dökülüyor gömülen her baharımın üstüne,
gitmeye karar veren kırlangıçlar gibi vakti geliyor doğudan,
irdeliyor bütün göz kapaklarımın üstüne tane tane,
sonrasında susuyor eli ayağı kesilen kurbanlık gibi,
gecesinde başlıyor uğultu efektleri,
hakaretler sallıyor bana bazılarının konuşma duyu organları,
bazıları ise dualarında benden bahsediyor şu beşeri cihanda,
dediğim gibi ben garip bir beşer kelamlar yazan,
yazınca anlamlaştıran ve gözlerden akan yaşlara yardım sağlayan,
ama kimseden üstün olmayıp kendi halinde yaşayan,
işte ben yamakoğlu derler köşeden sağdan soldan ortadan,
seviyorum evet insanları ama vicdanını köreltmemiş keskin bıçak olanları,
biraz deliyimdir gözlerimden belli benim kaderim,
çok azda olsa gülerim şu kuklagiller hayatının sahnelerine,
bazense umutluyumdur pollyanna ve diğer masallar gibi,
ama genelde hüzünlüyüm mazoşist sanarsınız sadece aşktan bariz,
sözlerim çok sanatsal kaldı bu şiirde bu kadar kafi,
toprağa gireceğim evet yıllar sonra bu bedenim fani ...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)