14 Kasım 2015 Cumartesi

Vakt-i Aciz

Kalbimi zincirlerine bağladım ,
sustum,durdum,dinledim
ve izledim sahte insanların mabedlerini ,
karışmadım katmadım kin,gaflet ve delalet,
nefsime saldırdım hançerledim kendimi,
ama yenemedim yine  nefs-i kafiri,

sirenler çalıyor,geliyor adalet vakti,
uzuyor vücudum 1.78’lik bir tahtaya,
desibeller yükseliyor her yaklaştığımda sonsuzluğa,
ekşiyor bazılarının o heybetli yüzleri,
ve yıkanıyor bedenim


parlıyor dünya ahalinin cemaline bazen,
bazense sararıyor kibrin ve yalanın şehveti gibi,
sinekler konar bazı vakitler bazılarına ise kelebekler,
geliyor kapıların açılma vakti


kimseler söyleniyor ‘ o buydu,şuydu ‘hitapları,
dinin rehberi söylüyor son kelamlarını başımda,
sonrasında geliyor hesabın vakti,
ve atıyorlar kara dedikleri toprağı

toprağın tahtalara vurduğu her vakit,
içimde bir ürperti beliriyor,
ve hatırlatıyor bana o an,
dünyada  en aciz kaldığımız vakti

sonrasında esiyor gerçekliğin rüzgarı,
paramparça ediyor bütün duygu ve düşünceleri,
zamanın durduğu an buna diyorlar o vakit,
elveda vakti geliyor ademin gitme vakti,
elveda ve elveda …



8 Kasım 2015 Pazar

Kelam-ı Akvam

Başlangıç vakti hadi bismillah diyelim günümüze,
kaldıralım perdeleri bakalım tertemiz bir gökyüzüne,
karanlık penceremden aydınlıklara atılalım teker teker,
sonrasında hür olan kuşlar gibi süzelim birer birer kainatı,
insanoğlu şaşmıştır yine üzerinde ki kıyafetin külfetine,
kaldıramaz ahiretin manasını o zevk-i sefa kafası ile ,
başlar direnişin hayatla mücadelesi,
takvanın yeteceği bir mananın tahtında,
kefere misali saldırırlar zalimce ahalinin zihnine,
bir sürü sözler geldi geçmişten geleceğe,
öğüttür bugünkü fanilerin her zerresine,
bitmez tükenmez ahirlerin her vakti ,
son nefes kadar keskindir o acı hali,
ilimden,bilimden kaçmış olan adem neferine,
yine yılmaz yine tükenmez iman soldadır insan,
furkan diye bir ulviyat gelmiştir sana ,
kelamlar zenginliği manevi suyun ırmağı,
inseviyetin huzur kapılarının açılış anahtarı,
dönme,sapma şu cihanda sözünden dışarı,
canın çıksında yeme sözünü kafir müşriği gibi,
kalbin dolsun bedirdeki o cengaver sehabeler misali,
sonrasında kaldır kafanı bir bak şu ecelli hayata,
düşün şehadetin zirvesine eren o muktedir erleri,
ve arşa bak hayal et ,yok et kalbinde ki zehri,
misal doğruldun zalimden abdala,
bakarsın getirmişler seni taptığın o toprağa,
düşün taşın boşverme sana gönderilen kelam-ı akvamı,
sana söylemiştir araf süresi 3.ayetinde bütün kaynağı...