Kalbimi zincirlerine bağladım ,
sustum,durdum,dinledim
ve izledim sahte insanların mabedlerini ,
karışmadım katmadım kin,gaflet ve delalet,
nefsime saldırdım hançerledim kendimi,
ama yenemedim yine nefs-i kafiri,
sirenler çalıyor,geliyor adalet vakti,
uzuyor vücudum 1.78’lik bir tahtaya,
desibeller yükseliyor her yaklaştığımda sonsuzluğa,
ekşiyor bazılarının o heybetli yüzleri,
ve yıkanıyor bedenim
parlıyor dünya ahalinin cemaline bazen,sustum,durdum,dinledim
ve izledim sahte insanların mabedlerini ,
karışmadım katmadım kin,gaflet ve delalet,
nefsime saldırdım hançerledim kendimi,
ama yenemedim yine nefs-i kafiri,
sirenler çalıyor,geliyor adalet vakti,
uzuyor vücudum 1.78’lik bir tahtaya,
desibeller yükseliyor her yaklaştığımda sonsuzluğa,
ekşiyor bazılarının o heybetli yüzleri,
ve yıkanıyor bedenim
bazense sararıyor kibrin ve yalanın şehveti gibi,
sinekler konar bazı vakitler bazılarına ise kelebekler,
geliyor kapıların açılma vakti
kimseler söyleniyor ‘ o buydu,şuydu ‘hitapları,
dinin rehberi söylüyor son kelamlarını başımda,
sonrasında geliyor hesabın vakti,
ve atıyorlar kara dedikleri toprağı
toprağın tahtalara vurduğu her vakit,
içimde bir ürperti beliriyor,
ve hatırlatıyor bana o an,
dünyada en aciz kaldığımız vakti
sonrasında esiyor gerçekliğin rüzgarı,
paramparça ediyor bütün duygu ve düşünceleri,
zamanın durduğu an buna diyorlar o vakit,
elveda vakti geliyor ademin gitme vakti,
elveda ve elveda …